Tarih: 28.10.2022
AİLE OLMAK: İLAHİ LÜTUF
Muhterem
Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, bizleri kadın ve erkek olarak
yaratmıştır. Sonra da ruhlarımız sekinete ulaşsın, gönüllerimiz inşiraha
kavuşsun diye bize aile olmayı bahşetmiştir.
Aile, Cenâb-ı Hakkın lütfettiği eşsiz bir nimettir.
Hayatta sahip olabileceğimiz en değerli hazinedir. Aile, temiz bir neslin
devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur.
İnancımızın, karakterimizin ve hayat tarzımızın şekillendiği en değerli
okuldur. Aile, Allah’ın rahmeti ile korunan, onun bahşettiği çocuklar ile
gelişen ve güzelleşen sevgi, huzur ve güven ortamıdır.
Aziz Müminler!
Aile olmak, kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva
kurmasıdır. İki ömrün bir bütün olması, iki gönlün bir can olmasıdır. Aile olmak,
Yüce Rabbimizin هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ
لِبَاسٌ لَهُنَّۜ “Eşleriniz
sizin için bir elbisedir, siz de eşleriniz için birer elbisesiniz”[1] ayetine
gönülden bağlanıp tıpkı bir elbise gibi örtücü, koruyucu ve uyumlu olmaktır.
Aile olmak kadar aileyi korumak da önemlidir. Aileyi
korumak, eşlerin şefkat, merhamet ve sadakatle birbirlerine bağlanmalarıdır.
Her türlü günah ve haramdan birbirlerini korumaları, iffet ve onurlarını
muhafaza etmeleridir.
Kıymetli Müslümanlar!
Aile kurumuna yönelik fıtrata aykırı her türlü tahribatın hızla yayıldığı bir çağda
yaşıyoruz. Ailenin, insanın özgürlüğünü kısıtladığı, sorumluluk üstlenmeden tek
başına yaşamanın daha cazip olduğu fikri özendiriliyor. Hâlbuki aile olmak Yüce
Rabbimizin emri, Peygamberimizin sünneti, insan fıtratının bir gereğidir.
Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız
eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının
delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”[2] Allah
Resûlü (s.a.s) ise bizleri aile kurmaya şöyle teşvik etmektedir: “Nikâh benim
sünnetimdir. Benim sünnetime uygun davranmayan benden değildir…”[3]
Değerli Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın hayat veren ilkelerine hep birlikte
sımsıkı sarılalım. Allah’ın emrine ve fıtratımıza uygun, nezih bir aile hayatı
yaşamaya gayret edelim. El ele, gönül gönüle vererek, var gücümüzle aile
kurumunu ve değerlerini ayakta tutmak için çaba gösterelim. Unutmayalım ki sağlıklı, güçlü ve huzurlu bir toplum, ancak
meşru nikâhla kadın ve erkeğin kurduğu aile ile mümkündür.
Aziz Müslümanlar!
Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi
noktasında her birimize ayrı ayrı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Hutbemi
Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve
çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten
sakınanlara önder eyle!”[4]