
BEKARLIK MI, YOKSA EVLİLİK Mİ SULTANLIKTIR?
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Sonsuz bir hayat olan çeşit çeşit nimetlerle donatılmış ahiret hayatı nezdinde dünya hayatı, ucu bucağı gözükmeyen bir okyanustan alınan bir bardak suya benzer. Belki daha da az, aklını kullanan kişi kısacık bir zaman olan dünya hayatını sonsuz nimetler ve sonsuz zevklerin bulunduğu ahiret hayatına asla tercih etmez, bizim tatilimiz bizim emekliliğimiz bizim saltanatımız ahiret hayatıdır. Sultanlığımız ahiret hayatındadır. Dünyaya tatil için gelmedik, dünya ahiretin tarlasıdır, amel, güzel ahlak ve ibadetlerle tohum ekip ahrette meyvesini tadacağımız yerdir dünya. En sevdiğimizin rızasını kazanma yeridir. Fani olan dünya hayatında Allah (c.c) bizleri çeşitli şekillerde deniyor, imtihan ediyor ve bunun sonucunda da hak edenleri ödüllendiriyor, Şu hayatta bahşedilen her nimetten dolayı hepimiz teker teker hesaba çekileceği, bu nimetlerin kadrini bildik mi? şükrettik mi? Nasıl kullandık, nasıl değerlendirdik.
Allah'ın
bahşetmiş olduğu nimetlerden biri de eşimizdir, yani nikahla birlikte
evliliktir. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: ‘’Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin
için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de
onun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir
toplum için elbette ibretler vardır.’’ (Rum Suresi 21)
Allah'ın emretmiş olduğu nikah ile daha önce tanımadığınız bir insanla aynı evde yaşamaya başlıyorsunuz, aranızda öyle bir muhabbet ve sevgi oluşuyor ki derdiniz olduğunda onunla dertleşiyorsunuz, sevincinizi onunla paylaşıyorsunuz, o üzüldüğünde siz de üzülüyor, o sevindiğinde siz de seviniyorsunuz, hayatın her türlü cefa ve engellerini beraber el ele atlatıyorsunuz, günün sonunda belki de el ele cennete gireceksiniz ve orada sizlere sultanlar gibi karşılama düzenlenecek. Hiç şüphe yok ki evlilik Allah'ın bir nimetidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: ‘’Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur kalan diğer yarısı hakkında ise Allah'tan korkun ‘’(Hay Semih 4, 252)
Eşler dünyalık için nasıl ki birbirlerine destek ve yardımcı oluyorlarsa, ahiret hayatının mamur olması cehennemden uzaklaşıp cennete girmeleri için de birbirlerine yardım etmeleri, destek olmaları gerekir. Yani eşimizi Allah'ın emrettiği ibadetleri yapmaya teşvik etmeliyiz namaz, oruç, zekat gibi yine eşimizi hayırlı güzel işlere yönlendirmeliyiz. Allah'ın hoşlanmadığı haramlardan onları korumak için gayret göstermeliyiz. Eğer faiz almaya niyetlendiyse canım faiz haramdır. Allah faiz yiyenleri sevmiyor hanemize haram lokma sokma ben faize bulaşmanı istemiyorum. Allah bir çıkış yolu elbette bahseder, elbet yardım eder, diyerek onu ateşe sürüklenmesine engel olmalıyız. Bu yönleriyle Efendimiz (s.a.v)’in buyurduğu üzere insan evlilikle birlikte dininin yarısını mamur etmiş olur. Evlilik Rabbimizin rızasını kazanma yolunda büyük bir sultanlıktır. Yüce Rabbimiz buyuruyor: ‘’Onlar sizin için sizde onlar için birer elbisesiniz.’’ (Bakara Suresi 187)
Peki evlilikte hiç mi sıkıntı ve problem olmuyor, dedik ya imtihanın içerisindeyiz sıkıntısız, problemsiz, imtihan olur mu, her nimetin elbette külfeti olacaktır, zahmet olmadan rahmet olmaz. Evlilik te de zaman zaman çatırdamalar, sıkıntılar, huzursuzluklar olacak, seslerin yükseldiği zamanlarda olabilecektir, bu gibi durumlarda olgun bir müslüman sinirle kalkıp zararla oturan olmamalı, sabırla çareler aramalı çıkış yolları bulmalı, sakinleştiren affeden olmalı, eğer ileri noktada boşanmanın eşiğinde ise Rabbimizin emri üzere ilim sahibi sevilen sayılan büyüklerden hakemler bularak arayı düzeltme yoluna gitmelidir. Cennete talip olan bir Müslüman her gün kahve içip görüştüğü arkadaşlarının laflarına ve telkinlerine bakarak evliliğine zarar vermez, evliliğini bitirme noktasına varacak beklenti ve hareketlerde bulunmaz.
Bizler
Rabbimizin rızası ve sonucunda cennete talibiz ve bundan ötürü dünya hayatında
bazı zor gibi gözüken şeylere katlanıyoruz, sabah tatlı uykumuzdan fedakarlık
yapıyor soğuk suyla abdest alıyor ve camiye gidip namaz kılıyoruz, acıkmamıza
ve susuzluk ile dudaklarımızın kurumasına rağmen oruç tutuyoruz, çalışıp kazandığımız paramızdan hiç
tanımadığımız fakir fukaraya zekat ve sadaka verip dağıtıyoruz, çünki bizler en
büyük hedefimiz olan Yüce Rabbimizin rızasına talibiz. Tıpkı bunlar gibi
evlilikte de ufak tefek problemlere sorunlara karşı sabretmemiz, affetmemiz,
eşimiz ve çocuklarımıza karşı görevlerimizi yerine getirirken çekeceğimiz her
sıkıntı, eşimizi memnun etme ve evliliğimizi sürdürmede göstereceğimiz her adım
Rabbimizin katında bir adım daha ilerlemek demektir, bir adım daha Rabbimizin
rızasına doğru yol almak demektir. Bu da bizi cennet köşklerindeki hakiki ve
kalıcı sultanlığa götürecektir. Rabbim hepimizi eşimizle birlikte cennette
melekler tarafından karşılananlardan olmayı nasip eylesin, evli olmayanlara da
hayırlı imanlı ve cennete gitmesine vesile olacak eşler nasip eylesin.