İŞLEYEN DEMİR PAS TUTMAZ

İşleyen demir pas tutmaz demişler. Acaba bu sözü söylerken ne kastetmişler? İşlemek söz konusu olduğunda demir ve pas arasında nasıl bir ilişki vardır? Hiç düşündünüz mü?

Demir korunmadığı ya da kullanılmadığı zaman üzerinde zamanla bir tabaka oluşur. Bu tabakanın ismi pastır. Demir korunursa ya da kullanılırsa bu tabaka oluşmaz. Demir paslanmaz. İşte bu yüzden işleyen demir pas tutmaz demişler. Burada işlemekten kastedilen de çalışmadır. İnsan da çalıştıkça sağlıklı olur. Çalışmadıkça tembelliği alışkanlık haline getirir ve hantallaşır.

Bu söz herkes için geçerlidir. Öğrenci derslerine düzenli çalışmazsa bilgileri kalıcı olmaz ve sınavdan sonra bilgilerini unutur. Ev hanımı işlerini zamanında yapmazsa birikir ve üstesinden gelinmesi zor hale gelir. Şirket çalışanı görevlerini zamanında yerine getirmezse şirketin işleyişi sekteye uğrar. Bir çoban hayvanlarını zamanında ve düzenli otlatmazsa hayvanları zayıflar ve istediği verimi alamaz.

Çalışmak hayatın huzurlu bir şekilde devam edebilmesi için zorunludur. Nitekim Kurân-ı Kerîm’de “İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir.” (Necm 53/39-40) buyurulmaktadır. Çalışma eylemini en güzel biçimde yaratılan, en şerefli varlık olan insan aslına uygun olarak yerine getirmelidir. İşinde dürüst olmayı temel ilke olarak kabul etmelidir. Sözlerinde açık olmalı, tam ve eksiksiz konuşmalıdır. Söylediği her söz hakikat olmalıdır. Adaletli olmalı, işine hile karıştırmamalıdır. Aksi halde bireyin ve toplumun hayatının huzurlu, mutlu ve düzenli devam etmesi mümkün olamaz.

Cenâb-ı Hak “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.” (Ahkâf 46/13) buyurmaktadır. İnanan insan çalışarak elde ettiği rızkı kendisine verenin Allah olduğunun farkındadır. Çalışmak, dünyalığını elde etmek için gerekliyken bunları helâl yollardan elde etmesi âhiret hayatı için önemlidir. Müslüman dünyadan nasibini unutmamalı, âhiretini de geçici dünya nimetleri uğruna harap etmemelidir. Her ikisi arasına denge terazini kurmalı ve orta yolu tutmalıdır.

İnanan kişi İslâm’ın ahlâk ilkelerine dikkat ettiği sürece ne pişman olacak ne de başkasını pişman edecektir. Resûlullah (sav) “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâk bakımından en güzel olanıdır.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 15) buyurmaktadır. Müslüman cömerttir, doğru sözlüdür, çalışkandır. Müslümana tembellik yakışmaz. Müslüman üretendir; üretileni çılgınca tüketmek için yaşayan değildir.

“(Allah"ım!)

Beni güzel ahlâka eriştir. Senden başka güzel ahlâka eriştirecek yoktur. Kötü
ahlâkı benden uzaklaştır. Senden başka kötü ahlâkı benden uzaklaştıracak
yoktur!.” (Müslim, Müsâfirîn, 201) duası Resûlullah’ın (sav) duasıdır. Sevgili Peygamberimizin duasının canlı bir örneği olmamız dileğiyle…
Sevgili Peygamberimizin duasının canlı bir örneği olmamız dileğiyle…